Komşum Totoro (Tonari No Totoro)

İzlemeyen kalmadı değil mi? Usta Yönetmen Hayao Miyazaki’nin anime filmi birçoğumuzun kalbine taht kurmuştur. 1988 yapımı film IMDb’de 8.2 ilk bir puana sahip. Üniversite yıllarında izlediğim bu tatlı animeyi belki ondan fazla izlemişimdir. Geçtiğimiz günlerde televizyonda tekrarını izlediğimde kesinlikle bu film hakkındaki düşüncelerimi yazmalıyım dedim. Miyazaki’nin hemen imza attığı her işi en az 3 kez izlemiş biri olarak kadın karakterlerin güçlü duruşlarına hayranım. Burda da kahraman iki küçük kız çocuğu. Filmi Türkçe ve İngilizce  izlemedim. İzlemeyi kesinlikle ve kesinlikle tavsiye etmiyorum. Neden mi? Mei karakterini seslendiren Chika Sakamoto, gürültücü ve inanılmaz sevimli bir kız çocuğunun sesi nasıl olmalıymış dersi veriyor. Başka dillerde Mei bu kadar tatlı değil   
Filmin öyküsünü özetleyerek başlamak daha doğru olacak. Anneleri hastanede yatan iki kardeş Satsuki ve Mei profesör babaları ile birlikte annelerine daha yakın olacak kırsalda eski bir eve taşınırlar. Zamanla evin çevresinde bildiğimizin dışında sevimli ve fantastik varlıkların yaşadığını fark ederler ve onlarla iletişim kurarlar. Filmde en dikkat çeken Mei’nin ne mutlu bir çocuk olduğuydu. Annelerine duydukları özlem, başlarına gelen talihsiz olaylara rağmen mutlu bir çocukluk hikayesi. 

Çocuklar, annelerine yakın olmak için bir köye taşınırlar. Köydeki evlerinde bulunan kömür tozları, Miyazaki’nin başka animelerinde de vardır. Bir çok kişi bu küçük canlıların ölüm veya sanayide çalışanlara gönderme yaptığını söylemektedir. Bu film için bu küçük canlılar annelerinin hastalığının kaygısı ve yeni bir yere taşınmanın yarattığı stres demek daha uygun gibi düşünüyorum. 
Totoro’yu meraklı Mei görür aslında. Evin bahçesinde oynarken küçük daha önce gördüğü canlılara benzemeyen bir minnak totoronun peşine takılır ve (sanki) başka bir dünyaya gider. Orada da Totoro ile tanışır. Kocaman ve uykucu Totoro’nun göbeğinde uyuyakalır, uyanıp olan biteni babası ve ablasına anlatır. Ailesi Mei’ye hemen inanır hatta babası onun anlattığını destekleyen cümleler kurar ki bu cümleler kesinlikle bir yerlere not edilecek derinliktedir. Ablası Satsuki’de Totoro’yu görmek, tanışmak için yanıp tutuşur. Tanışır da. O meşhur şemsiyeli sahne

Mei ve Satsuki, annelerinin hafta sonu ziyaretini beklerken kötü bir haber alırlar. Anneleri soğuk algınlığından dolayı hasteneden çıkamaz. Heyecanlı ve mutlu bu iki kız kardeşin duyguları umutsuzluğa dönüşür. İşte bu duygu karmaşasında Mei kaybolur. Satsuka suçluluk duygusu ile Mei’yi aramaya başlar. Köylüler de ona yardım eder. Ve kahramanımız Totoro da.. 

Filde 4 sekans unutulmaz sanırım. İlki Mei ve Totoro’nun tanışması, Satsuki’nin ilk kez Totoro’yu gördüğü yağmurlu gün, Mei’nin kaybolmasının ardından Satsuki’nin Totoro’oan yardım istemesi ve Kedi otobüsüyle kardeşini araması ve Totoro ve arkadaşları ile kızların tohumları ekmesi. 

Başta da söylediğim gibi bu anime bir mutlu son animesidir. Filmdeki yaşlı teyze Nanny’i de anmadan geçmeyelim. Çocuklara göz kulak olan bu teyze de kırsaldaki Japon obachanlarını andırıyor. Sıcak, yardımsever ve iyi kalpli