FIVB Bayanlar Dünya Voleybol Şampiyonası için Japonya’ya gelen A Bayan Milli Takımımız ne yazık ki ikinci turda elendi. Gönül Tokyo’ya da gelsinler, izleyelim isterdi ama ne yazık ki henüz iki maçı varken elendi.
İlk turu Sapporo kendinde oynayan milli takımımız, ikinci turda Osaka’ya gitti. Eğer 2. turu geçseydi ben de izleyecektim ama nasip değilmiş. Ben de Japon milli takımını destekliyorum. İki sebepten birincisi 2. memleketim, ikincisi de Ferhat Akbaş. Ferhat Akbaş, Japon Milli takımında görev alan ilk yabancı teknik adam. Normalde Romanya’nın CSM Bükreş takımını çalıştırıyor. İlk defa geçen yıl milli takımı çalıştırmaya başlayan Akbaş, 2020 olimpiyatlarında da Japon milli takımının başında olacak. En azından bu açıdan turnuvayı heyecanla izlemeye devam ediyorum.
Japonya bir üst tura çıkmayı garantiledi. Daha önce de dünya dereceleri var. Bu yıl kendi evinde final oynayacağını umuyorum.
Bu postu yazma sebebim, Japonya’ya geldiğimde sporun, sanatın, bilimin her dalında insanların başarıyı yakaladıklarını görmemdi. Bu denli fiziksel zayıflığa rağmen sporun her alanında varlar. Elbette sporu böylesi içselleştirmiş olmaları etkin ama asıl sebep yılmadan çalışmaları. Bunu çocuklara nasıl öğretiyorlar bilmiyorum ama gerçekten çok çalışıyorlar. Ayrıca sporcuları bizim şahit olduklarımız gibi değil, gerçekten ahlaklılar. Rol modeller. Küçük yaşlardan itibaren envai çeşit hobileri oluyor. Çocular uyumaya zor fırsat buluyorlar dersem yanlış olmaz. Bu da işleyen demir ışıldar sözünü anımsatıyor. Kendi çocukluğumu düşününce burdaki çocukların çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Ama aileler çocuklarına bu imkanları kolaylıkla sunmuyor. Anneler çocuklar okula başlayınca, part time işe başlıyor. Çocukların kurs paralarını ödemek için çalışıyorlar. Bununla da bitmiyor 15 yaşından itibaren çocuklar da part time çalışıp kendi paralarını kazanıyorlar. Bu parayla üniversite okuyan, yabancı ülkeleri gezen, kurslarının parasını ödeyen, yeni şeyler öğrenen onlarca Japon gençle tanıştım. Yani, başarı kolay gelmiyor. Çalışa çalışa geliyor. Darısı bizim başımıza..