JAPON AİLEM
Yasu’nun ailesi ile tanışmadan günler öncesinde uykularım kaçmıştı. Ya benden hoşlanmazlarsa? Onlarla anlaşamazsam ne olacak? aklımda bir sürü soru işareti vardı. Defalarca Yasu’ya ailesinin beni sevip sevmeyeceğini sordum. O her zaman olduğu gibi sakin ve kendinden emindi.
Seyahat zamanı geldiğinde ben çok heyecanlıydım. Biraz da endişeli. Dünya’nın bir çok ülkesini görmüş olmama rağmen Türk devletlerinin dışında gerçek bir Asya ülkesine seyahat etmemiştim. Bu ilk deneyim benim için çok anlamlı oldu.
Aylar öncesinden planladığımız seyahatimde Yasu’nun ailesi ile tanışmak niyetiyle yola çıktım. Narita Havalimanında Yasu beni karşıladı. Yaklaşık 1 saatlik yolculuğun ardından onun evine ulaşmıştım. Türkiye’den her anlamda farklı olan Japonya’daki evler birkaç katlı ve küçüktü. Yasu arabayı park ederken ben bir sürü şey düşünüyordum. Nasıl davranmalıydım? Annesine sarılmalı mıydım? Öpmeli miydim? O sırada Kururu (ailenin sevimli köpeği) havlaması ile kendime geldim. Çıtı pıtı ve fit fiziği ile annesi kapıda beni karşıladı ve kocaman gülümsüyordu. O gülümseme beni kendime getirdi. Evet Fatoş doğru yerdesin.. Bol şans..
Bundan sonraki deneyimlerimi ilerleyen zamanlarda daha detaylı anlatacağım. Ancak Yasu’nun annesi, babası ve kardeşi beni gerçekten çok iyi hissettirdi. Her şeyden önce bana karşı çok sıcak davrandılar. Sanki onları yıllar öncesinden tanıyormuşum gibiydi. Okasan çok temiz ve titiz bir kadın. Ayrıca çok tatlı ve güzel. Sırf ben yabancılık çekmeyeyim diye her sabah Türk kahvaltısı hazırlaması çok mutlu etti. Otosan (baba) çok espirili biri. Beni büyük budaya o götürdü. Orada her detayı anlattı. Hatta herhangi birşeyin güzel olduğunu söylediğimde hemen bana onu almak istediler. Elbette bu durum beni çok utandırdı ama onların beni kabul ettiğini hissetmek çok güzeldi. Kareşi de çok espirili idi. Birkaç aile fotomuza baktığımda herkesin mutlu olduğunu görüyorum. Belki de en mutlusu benim. Elbette Kururu’yu unutmamak lazım. Sanırım beni ilk defa gördüğünde çok hoşlanmadı. Çünkü yüzüm onun için çok farklıydı. Ayrıca her zaman karşıma geçip beni izledi. Ona kaçamak yemek verdiğimi anladığında çok sevdiğini düşünmedim değil…
Ve Yasu.. O da en az benim kadar heyacanlı ve telaşlıydı.. Onun ve ailesinin yanındayken tekrar doğru bir karar verdiğimi düşündüm. Artık benim bir ailem daha var ve onları gerçekten çok seviyorum.
Yakında Japonya seyahat detaylarını da paylaşacağım